
Milletvekili Cupolo, olay öncesinde İlayda Alkaş’ın fail C.A. tarafından sistematik şiddete uğradığını, hamilelik döneminde darbedildiğini ve düşük yaptığını belirterek, “İlayda korunamadı ve doğum günü kutlamasından dönerken evinin önünde katledildi. Bu, yargı sistemindeki eksiklikleri bir kez daha gözler önüne serdi” dedi.
Ailenin aktardığına göre İlayda Alkaş, şiddetten kaçarak Diyarbakır’dan Batman’a, oradan da İzmir ve Antalya’ya gitmiş, hatta bir dönem kadın sığınmaevinde kalmıştı. Tüm bu çabalara rağmen ölümden kurtulamayan Alkaş’ın yaşadıkları, koruma mekanizmalarının etkinliğinin yeniden sorgulanmasına neden oldu.
4 AYRI SORU YÖNELTTİ
Milletvekili Cupolo’nun Bakan Tunç’a yönelttiği sorular şu şekilde:
-
Katil zanlısı C.A. hakkında, olaydan önce herhangi bir şikayet, uzaklaştırma ya da koruma kararı var mıydı? Varsa, bu tedbirlerin takibi nasıl yapıldı?
-
Kadına yönelik şiddet vakalarında, faillerin tutuksuz yargılanması ve yargılamaların uzun sürmesi yeni suçlara zemin hazırlıyor mu? Bu durumun önüne geçmek için bir düzenleme planlanıyor mu?
-
Türk Ceza Kanunu’nda kadına yönelik şiddet ve cinayetlerde caydırıcılığı artıracak yeni yasal düzenlemeler yapılması düşünülüyor mu? “İyi hal indirimi” gibi uygulamaların kadın cinayetlerinde kaldırılması gündemde mi?
-
6284 sayılı yasa kapsamında uygulanan koruma kararlarının, emniyet ve yargı birimleri arasında koordineli bir şekilde yürütülmesi için ne gibi çalışmalar yapılmaktadır?
Milletvekili Cupolo, kadın cinayetlerinin sadece bireysel suçlar değil, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve adalet sistemindeki yapısal sorunların sonucu olduğuna dikkat çekerek, “Adalet sisteminin bu konuda daha etkin olması, artık bir tercih değil zorunluluktur” ifadelerini kullandı.
